EK SAYFA – 1260-3
باب: فضل
من أسلم على
يديه رجل.
143. BİR KİMSENİN MÜSLÜMAN OLMASINA VESİLE OLMANIN FAZİLETİ
حدثنا
قتيبة بن
سعيد: حدثنا
يعقوب بن عبد
الرحمن بن
محمد بن عبد
الله بن عبد
القاري، عن
أبي حازم قال:
أخبرني سهل
رضي الله عنه،
يعني ابن سعد،
قال:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم يوم
خيبر: (لأعطين
الراية غدا
رجلا يفتح على
يديه، يحب
الله ورسوله
ويحبه الله
ورسوله). فبات
الناس ليلتهم:
أيهم يعطى،
فغدوا كلهم
يرجونه، فقال:
(أين علي). فقيل:
يشتكي عينيه،
فبصق في عينيه
ودعا له، فبرأ
كأن لم يكن به
وجع، فأعطاه،
فقال: أقاتلهم
حتى يكونوا مثلنا؟
فقال: (انفذ
على رسلك حتى
تنزل
بساحتهم، ثم
ادعهم إلى
الإسلام،
وأخبرهم بما
يجب عليهم،
فوالله لأن
يهدي الله
رجلا بك، خير
لك من أن يكون
لك حمر النعم).
[-3009-] Sehl İbn Sa'd r.a. anlatıyor: "Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in Hayber savaşında şöyle dediğini duydum: "Ben bu sancağı yarın
öyle birisine vereceğim ki, Allah onun elleriyle fethi gerçekleştirecek!
Sancağı vereceğim kişi Allah'ı ve Resulü'nü sever, Allah ve Resulü de onu ...
"
Bunun üzerine herkes sancak kime verilecek acaba düşüncesiyle
geceyi geçirdi. Sabah olduğunda da herkes sancağın kendisine verileceğini ümit
ediyordu. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Ali nerede?"
diye sordu. Hz. Ali'nin gözünden rahatsız olduğunu söylediler. Fakat Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem onun çağırılmasını emretti. Gelince de mübarek
tükürüğünü Hz. Ali'nin gözlerine sürdü ve dua etti. Hz. Ali'nin gözleri o anda
iyileşti; sanki hiç hasta olmamış gibiydi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem sancağı ona teslim etti. Gözlerindeki rahatsızlığı giden Hz. Ali
şöyle dedi: "Bu Yahudilerle bizim gibi Müslüman olmalarını sağlayıncaya
kadar savaşacağız!" Fakat Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona
şunları söyledi: "Ağır ol bakalım! Önce onlara yakın uygun bir yere
karargahını kurarsın ve sonra onları İslam'a davet edersin. Bu sırada İslam'ın
onlara farz kıldığı görevleri, onları neyle yükümlü kıldığını söylersin.
Allah'a yemin ederim ki ey Ali, senin sayende tek bir kimsenin Müslüman olup
hidayete ermesi, senin için kızıl develere sahip olmaktan daha
hayırlıdır."
(Ayrıntılı açıklama için bkz.
Kitabü'l-meğazi, Bab, 38. )